sanat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sanat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
3 Mayıs 2019 Cuma
Mehmed Siyah Kalem ve Orta Asya’nın gizemi
Emel Esin’in kaleme aldığı Cinlere Ayna Tutan Nakkaş kitabı hakkında yazdım.
Etiketler:
Gazete Duvar,
Kitap Eleştirisi,
Köşe,
sanat
15 Mart 2019 Cuma
İhsan Oturmak: Sanatı politik kılan mekân ve dönemdir
Öktem & Aykut'taki Açık Stratejiler Dizisi sergisi vesilesiyle İhsan Oturmak'la konuştuk.
26 Kasım 2018 Pazartesi
11 Ekim 2018 Perşembe
20 Mayıs 2018 Pazar
Neşe Erdok'la röportaj
Milliyet Sanat'a röportaj yaptıktan sonra Artam Global Art & Design dergisi için tekrar konuştuk. Röportajımızı derginin 48'inci Yaz Özel Sayısında.
26 Mart 2018 Pazartesi
Sanat için bahane: Kutuda Sanat Var
Türkiye'de sanat alanındaki ilk girişimlerden Kutuda Sanat Var kurucusu Sarp Süerdaş'la çalışmalarını konuştuk. Her ay sanat malzemelerinden bir kutuyu abonelerine gönderen girişim sanat üretimi için bahane sunuyor.
Etiketler:
Gazete Duvar,
Girişim,
Köşe,
Kutuda Sanat Var,
RÖP,
sanat
15 Ocak 2018 Pazartesi
Bedri Rahmi Eyüboğlu'ndan cinsellik imgeleri
Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun az bilinen Babatomi ve Öpücük serilerinden işleri Dirimart Nişantaşı'nda. Seriler sanatçının cinsellik odaklı çizimlerinden oluşuyor.
Etiketler:
Bedri Rahmi Eyüboğlu,
Dirimart,
Gazete Duvar,
RÖP,
sanat
20 Kasım 2017 Pazartesi
8 Ekim 2017 Pazar
Tersine dönen aile
Gözde İlkin'in geleneksel materyallerle ürettiği işleri İstanbul Bienali'ndeki Devrik Ev serisinde ve artSümer'deki Gaipten Gösteri sergisinde görülebilir.
Etiketler:
artSümer,
Gazete Duvar,
Gözde İlkin,
İstanbul Bienali,
Köşe,
sanat
2 Eylül 2017 Cumartesi
Sanata yeni alanlar gerek
Yeni sezon öncesinde sanatın mekan/alan sorunları üzerine son zamanlarda düşündüklerimi yazdım.
7 Şubat 2017 Salı
Çağdaş sanatımızın bir tarihi var mı?
Ceren Özpınar'ın "Türkiye'de Sanat Tarihi Yazımı" kitabı 1970-2010 yılları arasındaki sanatımıza getirilen dönemselleştirme önerilerini inceliyor. Kitap, akademide ve sivil tartışma alanlarında öne çıkarılması gereken bir çalışma.
Etiketler:
Gazete Duvar,
Kitap Eleştirisi,
Köşe,
sanat
30 Eylül 2016 Cuma
27 Nisan 2016 Çarşamba
Duvarda Gördüğümüz Bir Resmin İçinde Dolaşabilir miyiz?
Galerist'te açılan Reborn sergisinde kağıt kesme tekniğini başarıyla kullanan Halil Vurucuoğlu'yla bir söyleşi gerçekleştirdik.
Etiketler:
Artfulliving,
Galerist,
Halil Vurucuoğlu,
RÖP,
sanat
29 Ocak 2015 Perşembe
Minyatürlerle Film Afişleri
23 Ocak 2010 Cumartesi
2010 YILINA GİRİŞ

Mesela, kültür başkenti unvanının bir dönüşüm projesi olarak ele alındığında yerel kültürel değerlere yıkıcı bir etkisi var. Projelere bakıldığında yerel kültürleri destekleyici, tanıtıcı etkinlikler var, ama bir yandan da göz önünde olmayan birçok yıkım projesi de hayata geçmiş durumda. Bu nedenle destekleyici etkinlikler de göstermelik sıfatını kazanıyor.
Bunun dışında projelerin çoğunun cemaatçi kesime verilmesi de en çok görülen sorunlardan. Adını daha önce doğru düzgün bir eserde duymadığımız birçok kişi, kurum yığınla ödenek almış. Tabi ki kültür sanat alanına girmeye çalışan yeni insanlar desteklenmeli, ama projelerin ön bilgilerini okuduğumuzda hep şu soruyu soruyoruz: “Böyle bir projeye bu kadar para fazla değil mi?
Yıl boyunca zaten bu sorularla haşır neşir olacağız, şimdi açılış gecesine geçelim.
Üç Arkadaş Çıktık Yola...
Bazı müzelerin 24 saat açık olacağını duyunca ne zamandır ertelediğim İstanbul Modern’deki Sarkis: Site sergisine gidelim dedik. Sarkis’in 50 yılı aşkın çalışmalarının, aynı çalışmaların fotoğraflarıyla bütünlendiği sergi ve suluboya çalışmalarının videoları Yunan sanatçının evrenine kapsayıcı bir retrospektif gibi. Bunun dışında, İstanbul Modern’in beşinci yılı için hazırlanan daha önce aynı mekânda sergilenmiş eserlerden oluşan Yeni Yapıtlar, Yeni Ufuklar sergisi de benim açımdan iyi bir hatırlatma oldu. Keza ben de beş yıllık bir İstanbulluyum, yani modern sanat çalışmalarını beş yıldır takip ediyorum. Az buçuk hatırladığım bazı işleri tekrar görmek kişisel modern sanat geçmişime de bir gönderme gibiydi. İki serginin küratörü de Levent Çalıkoğlu, serginin geniş kapsamlı eleştirisi bir sonraki postta.
Ardından, Tophane’de bir çay içip yeni durağımıza karar vermeye oturduk. Taksim’e gitmeye korkuyorduk, o kalabalık içinde dolanmaya çalışmak geceyi berbat edebilirdi, üstelik yağmur hafiften yağıyordu. Ama “Eski tarz muhabirler de böyle çalışırmış, ortamı görelim, içinde olalım,” deyip gitmeye karar verdik.
Taksim’e vardığımızda bizi neredeyse bir yılbaşı kalabalığı karşıladı. Tarkan “Azar, coşar deli gönül”ü söylüyordu. Hemen kaçtık. Yemek yiyip çay içtikten sonra Aksanat’a gittik ve şansımıza iki etkinliğe de girebildik.

Ardından da paldır kültür Aksanat kafe bölümündeki Alper Maral’ın piyanosu eşliğinde yapılan sessiz film gösterimine girdik. Bir Boğaziçili olarak, herkes görevlilerin yeni sandalye getirmesini beklerken, çantadan gazeteleri çıkarıp en öne yere kurulmaya, kanepede oturan Zeynep Tanbay’a kanepeyi azcık kaydırmasını söyleyip kaloriferin üzerine oturmaya öncülük ettiğim için gururluyum. Dinletiye gelirsek: Lumiere’in Aya Yolculuk filmi ve bir Buster Keaton filmini Alper Maral . Daha önce bu tarz bir etkinlik (benim bildiğim kadarıyla) İstanbul Film Festivalinde Nosferatu filmi için yapılmıştı. Sessiz film eşliğinde yapılan canlı dinleti dünyada da pek rağbet gören bir iş değil. Maral’ın birkaç hafta daha sürecek bu çalışması hem klasik müzik dinleyicileri için hem de sinema tarihi meraklıları için değerli bir çalışma.
Ben bunların üstüne bir de Pera’daki Chagall sergisine gitmeyi düşünmüştüm ama üye sayısı dörde çıkan grup eve dönmek istedi. Böylece 2010 yılına sıkı bir giriş yapmış olduk. Tabi çeşitli tartışmalar açılabilir. Mesela 2010 desteği alan Aksanat’ın ücretsiz etkinliklerini tüm yıla yayması örnek gösterilebilir. Ya da müzelerin devamlı olarak haftanın belli günlerinde 24 saat açık kalması. Ama bu tartışmalara 2010 yılı boyunca devam edeceğiz zaten. Şimdilik bu kadar yeter.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)